Thursday 25 November 2010

El-Ayak ve Agiz Hastaligi

Dogru durust geri sayamadan hoop diye ise baslamis buluverdim kendimi. Guya ozenle geri sayip ah aman da bitiveriyor dogum iznim, yeni bir donem basliyor konulu duygu dolu bir kac yazi yazacaktim ama araya Kuzey'in hastaligi, yeni disi falan girince olmadi.
Daha once bahsettigim uzere krese tam olarak baslamadan once cocuklar icin bir alisma donemi uyguluyorlar. Once yarim saat sonra bir saat sonra da iki saat seklinde cocugu ortama alistirma amacli bir uygulama. Malesef ilk yarim saatlik uygulama sonrasinda ortaya cikti ki Kuzeycik kresten ilk virusunu kapivermis. Daha once dis yuzunden sandigim o atesi de hain virus yapivermis. Hastaligi daha once hic duymadigim icin teshis koymakta oldukca geciktim ama Allah google'dan razi olsun. Ilk arama neticesinde teshisi sak diye koyuverdim. Efendim, hastaligin adi "El, ayak ve agiz hastaligi" (hand foot and mouth disease). Tamamen virutik. Ilk iki gun ates, sonra el, ayak ve agizda kirmizi noktalar, agizda ve bogazda aftlar olusuyor. Kuzey atese ragmen masallah gulucugunu eksik etmedi yuzunden. Ama bogazi ya da agzi cok aciyordu herhalde ki ac olmasina ragmen yemekleri agzina alip alip cikarmak zorunda kaldi. Ben de "allahalaa ilk diste hic boyle seyler olmamisti" diye hayiflanan bir tip. Neyse, kirmizi noktalar iyice belirginlesip cogalinca, google'da "baby red spots on feet and hand" diye arattirdim ve hastaligin daha belirtilerini bile okumadan teshisi koydum. Asagida NHS'in bu hastalikla ilgili cok guzel bilgi veren bir linki var.
http://www.nhs.uk/Conditions/Hand-foot-and-mouth-disease/Pages/Introduction.aspx
Kuzeycik masallah bir haftaya kalmadan atlativerdi de cumartesi icin planlamis oldugumuz dis bugdayini ertelemek zorunda kalmadik.
A bu arada ilk dogum gunu partimize de gittik. Hastalik yuzunu gostermeden bizim building blocks grubundan Ross'un kizi Alesia'nin dogum gunusu. O kadar oyuncagi ortak bir sekilde yalayip yutmalarina ragmen cok sukur kimseye bulasmamis. Daha da ilginci, kankamiz Kaan'la nerdeyse gece gunduz birarada gecirmemize ragmen ona da bulastirmadik. (cok sukur).
Hastalikli resim bulmaya calisirken hatirladim ki park koleksiyonumuza bir yenisi daha eklendi. Hatta hizimizi alamadik bir gunde iki park yaptik:) Evet yeni parkimiz "Calderglen Country Park".. Ayri bir yaziyi fazlasiyla hakediyor.
Baslarken iki haftayi paket olarak anlatirim demistim ama vazgectim. En az uc yazi daha yazmam lazim. Park, dis bugdayi ve krese ve ise baslama kutlamalari:) Azzz sonraaa! (simdi boyle dedim ya, araya kesin cok sure girer!)

Dudagimizin ustundeki noktalar cok belli olmuyor ama ordalar:)










En cok ayagimizda cikti noktalar..

Monday 15 November 2010

Kucak Dolusu Kuzey

Kuzey artik ciddi ciddi sarilmaya basladi. Bi kac aydir sariliyordu ama simdi bambaska.. Minik ellerini sirtimda, boynumda hissediyorum ve icin bir tuhaf oluyor:)

Ilk Ates

Cocuklugumdan beri hep atesim ciksa hasta olsam da naz yapsam isterim. Hani olmayan sey makbul olur ya ben cok nadir ateslenirim. Genelde hastaliklarim usume ve usutme turevlerindendir. Kuzey de masallah ilk dort disini cok ariza yapmadan cikardi. Neredeyse dordunu ayni anda cikardigi anda. Ama sanirim su anda gelmekte olanlar epey "disli"! Iki gundur bir istahsizlik, bir atestir (38.6 gorduk) gidiyor. Bakalim bu gece nasil gececek. Bugun agzina bir lokma kati gida koyamadim. Yogurdu bile lutfen yedi.
Bu kadar huysuz olunca kresteki bugunku programi da iptal ettim. Insallah carsambaya duzelir de kresteki denememizi yapabiliriz.

Thursday 11 November 2010

Kuzey Kreste

Balbademim, karamela sepetim bitanecik Kuzey'im, hic bir sorun cikarmadan kreste annesiz taaaam yarim saat gecirdi. Biraz ortama uyum saglamasi icin bi yarim saat birlikte durduk once, sonra ben kaciverdim. Gitmeme cok takilmadi arkadas, zira pek mesguldu. Yalanip yutulacak bir suru yeni oyuncak, sevilip oksanacak bir suru yeni arkadas ve bakilip gulumsenecek ablalar.Kuzey simdilik kresi o kadar cok sevdi ki, yarim saatin sonunda onu almaya gittigimde benimle gelmemek icin cirpindi! Montunu giydirmeye calisirken, kacip oyuna devam etmeye calisti. Neyse, bakalim onumuzde ki hafta bir saat ve iki saatle gercek tepkiyi daha iyi gorecegiz.

Wednesday 10 November 2010

Kuzey Krese Gidecek!

Yaklasik 10 gunumuz kaldi. Daha dogrusu 7 Kuzey gunu:)
Bir yandan ise baslayacagim icin seviniyorum, diger yandan oglustan nasil ayri kalacagim diye biraz stres yapiyorum, eh dile kolay 8.5 aydir hep birlikteyiz. Kuzey haftanin uc gunu (pzt, pers ve cuma) kreste, bir gunu (sali) babasiyla bir gunu de benimle evde olacak. Hazir firsat varken birden yuklenmeyelim dedik ve haftada 4 gunle baslamaya karar verdim. Duruma gore yeniden degerlendirecegiz.
Kresimiz (Little Einstein's, Nithsdale Children's House) yaklasik yarim mil uzaklikta, yuruyerek 15 dakika suruyor. Ama benim is rotam ustunde oldugu icin cogunlukla ben birakip alacagim.
Kreste her cocuga bir bakici tahsis ediyorlar (key carer). Pazartesi Kuzey'in ki ile de tanistik, Fiona. Oldukca ilgili sevgi dolu gorunuyordu. Bakalim yarin ilk defa kreste bensiz bir yarim saat gecirecek Kuzeycik.
Yarini heyecanla bekliyoruz:)

Tuesday 9 November 2010

Kuzey ve Botlari

Nihayet Kuzey'e gercek bir ayakkabi alabildik! Daha oncekiler sanal miydi diyeceksiniz. Elbetteki degildi ama ilk defa bu botlar bir amaca hizmet ediyor yurume eylemine yonelik, yaaa!
Emekleme asamasini ayakkabisiz halleden Kuzey'e siralama (cruising) asamasinda basarilar diliyoruz:)
Bu arada, su gulen iki fotografi yakalayana kadar canimiz cikti adeta. Her zaman gulusu yuzunden eksik olmayan cocuk, fotograf cekilecegini anlamiscasina mizmizlandi. Ona ragmen iyi cikmis:)













Monday 8 November 2010

Kuzey the Haral Cesme

Gecen haftasonundan beri ailecek hastayiz. Babamiz, memleketin guclu antibiyotikleri ile sok tedavisi uygulayarak kendini kurtardi ama Kuzeycik ve annesi hala surum surum surunuyor. Tam gecti geciyor derken bakiyorum yine akiyor yine akiyor. Yazik iki gundur burna gozler de eslik etmeye basladi. Su ihtiyacinin bi kismini burnundan gideriyo minik kuzum! (igrencim di mi hehheh:p)
Akan burna bir de cikmaya calisan disler eklenince evimizdeki senlik katsayisi da artmis oldu. E hayiflanip duruyordum "geceleri ozluyorum oglusumu" diye. Al diledigin kadar hasret gider Didem Hanim. Eski Gestapo gunlerime donmem lazim. Bunlarin dislerinin kuslarinn bitecegi yok gari!